Günümüzün dijital dünyasında, çevrimiçi içerik üretimi ve sıralama optimizasyonu, web siteleri için büyük önem taşıyor. İnternet kullanıcılarının ihtiyaçlarına uygun, güvenilir ve kullanıcı dostu içerikler sunmak, başarılı bir dijital varlık oluşturmanın anahtarıdır. Bu nedenle, arama motorlarının kılavuzları, içerik oluşturucuların ve web sitelerinin en iyi uygulamalara uyum sağlamalarına yardımcı olur.
Google, web siteleri için geçerli olan bu en iyi uygulamaları tanımlayan SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) yönergeleri sunmaktadır. Ancak, bu yönergeler zaman içinde evrilmektedir. İşte bu makalede, Google’ın Helpful Content için eski ve yeni SEO yönergeleri arasındaki temel farkları inceleyeceğiz.
Eski yönerge, “Kullanıcı odaklı, güvenilir ve yardımcı içerik oluşturmak” vurgusu yaparken, yeni yönerge, “Yardımcı, güvenilir ve öncelikle insanlar için içerik oluşturma” ilkesine odaklanmaktadır. Bu değişiklikler, içerik oluşturucuların ve web sitelerinin stratejilerini nasıl yeniden düşünmeleri gerektiğini göstermektedir.
Makalemizde, bu iki yaklaşım arasındaki temel farkları ayrıntılı olarak ele alacak ve içerik üretiminden SEO’ya kadar her yönüyle nasıl etkilendiklerini göstereceğiz. Ayrıca, web sitelerinin kullanıcı odaklı ve güvenilir içerik oluşturmak için hangi stratejileri benimsemeleri gerektiğini de tartışacağız.
Gelin, Google’ın SEO oyununun nasıl değiştiğini ve içerik üreticilerinin bu değişikliklere nasıl adapte olabileceğini keşfedelim. İşte eski ve yeni SEO yönergeleri arasındaki çarpıcı farklar!
Başlık ve Odak
Eski yönergede “Kullanıcı odaklı, güvenilir ve yardımcı içerik oluşturmak” vurgusu yapılırken, yeni yönerge “Yardımcı, güvenilir ve öncelikle insanlar için içerik oluşturma” üzerinde duruyor. Bu iki yaklaşım arasındaki ana fark, içerik oluştururken odak noktasının nerede olduğudur.
- Eski Yaklaşım (Kullanıcı Odaklı): Eski yönerge, içerik oluşturmanın odak noktasını kullanıcılara ve onların ihtiyaçlarına yönlendiriyor. Bu yaklaşım, içeriği kullanıcıların aradığı bilgilere ve çözmek istedikleri sorunlara dayalı olarak şekillendirmeyi vurgular. Kullanıcıların beklentilerini karşılamak ve onlara değerli bilgiler sunmak ön plandadır.
- Yeni Yaklaşım (Öncelikle İnsanlar için): Yeni yönerge, içerik oluşturmanın öncelikli olarak insanlar için yapılması gerektiğini vurguluyor. Bu yaklaşım, içeriği sadece arama motoru sıralamalarını artırmak amacıyla değil, kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara gerçek değer sunmak için oluşturmanın önemini vurguluyor. İçeriğin insanların sorularını yanıtlaması, onları bilgilendirmesi ve onlara fayda sağlaması gerekmektedir.
Bu iki yaklaşım arasındaki farklılık, içerik oluşturmanın temel amacını ve odak noktasını belirler. Eski yaklaşım daha çok kullanıcı memnuniyetine ve ihtiyaçlarına odaklanırken, yeni yaklaşım insanların gereksinimlerini karşılamanın öncelikli olduğunu vurguluyor ve içeriği manipülatif SEO hilelerinden uzak tutmayı hedefliyor.
İçerik ve Kalite Soruları:
Eski ve yeni yönergeler arasındaki bir diğer önemli fark, içerik ve kalite değerlendirmesi ile ilgilidir. Her iki yaklaşım da içeriğin niteliğini belirlemek için kullanılacak soruları içerir, ancak bazı farklılıklar da bulunuyor.
- Eski Yaklaşım (Kullanıcı Odaklı): Eski yönerge, içerik değerlendirmesini yaparken içeriğin kullanıcılara nasıl yardımcı olduğuna odaklanıyordu. Örneğin, içerik orijinal bilgi, araştırma veya analiz sunuyor mu? İçerik, konunun kapsamlı bir açıklamasını mı sunuyor? İçerik, açıklayıcı analiz veya ilgi çekici bilgiler sunuyor mu? İçerik diğer kaynaklardan yararlanıyorsa, bunu sadece kopyalamak yerine ek değer ve özgünlük sunuyor mu? İçerik başlık veya sayfa başlığı ile konuyu açıklayıcı bir şekilde mi özetliyor?
- Yeni Yaklaşım (Öncelikle İnsanlar için): Yeni yönerge, içerik değerlendirmesini daha geniş bir perspektiften ele alırken, özellikle insanlara nasıl fayda sağladığını incelemeyi vurguyor. İçeriğin, diğer arama sonuçlarına göre önemli bir değer sunup sunmadığına odaklanıyor. Ayrıca, içeriğin yazım hataları veya stil sorunları gibi kalite sorunlarına sahip olup olmadığını da göz önünde bulunduruyor.
Bu farklılık, içeriğin kalitesinin ve kullanıcı deneyiminin önemini vurgulamaktadır. Eski yaklaşım daha fazla içerik odaklıdır, yeni yaklaşım ise içeriğin kullanıcılar için ne kadar faydalı olduğuna odaklanmakta ve bu, içeriğin sıralamalarını etkileyebilir.
Uzmanlık Soruları:
Eski ve yeni yönergeler arasındaki bir diğer önemli fark, içerikteki uzmanlığı değerlendirmek için kullanılan sorularla ilgilidir.
- Eski Yaklaşım (Kullanıcı Odaklı): Eski yönerge, içeriğin uzmanlık düzeyini değerlendirirken içeriğin kaynaklardan nasıl beslendiğine ve bu kaynakların güvenilirliğine odaklanıyordu. İçerik, açık bir şekilde kaynakları belirtiyor mu? Yazar veya site hakkında bilgi sunuyor mu? İçeriğin kaynakları ve yazar hakkında güvenilirlik göstergeleri var mı?
- Yeni Yaklaşım (Öncelikle İnsanlar için): Yeni yönerge, içeriğin uzmanlık düzeyini değerlendirirken daha geniş bir perspektif sunuyor. İçeriğin, insanlara nasıl yardımcı olduğu ve gerçek dünya deneyimlerini nasıl yansıttığı önemlidir. İçerik, konunun derinlemesine bilgisini ve uzmanlık seviyesini yansıtıyor mu? İçerik, içeriği oluşturan kişinin konuyu iyi bildiğini gösteriyor mu? İçerikte kolayca doğrulanabilen hatalar var mı?
Bu farklılık, içeriğin sadece kaynaklara dayanmak yerine gerçek uzmanlık ve kullanıcılara nasıl yardımcı olduğuna daha fazla odaklanmasını gerektirir. Eski yaklaşım daha fazla kaynak ve güvenilirlik odaklıdır, yeni yaklaşım ise içeriğin derinlik ve uzmanlık açısından daha fazla değer taşımasını beklemektedir.
Sayfa Deneyimi Sağlama:
Eski ve yeni yönergeler arasındaki bir diğer önemli fark, sayfa deneyimine odaklanmaktır.
- Eski Yaklaşım (Kullanıcı Odaklı): Eski yönerge, sayfa deneyiminin önemini anlar, ancak daha çok içeriğin kalitesi ve kullanıcı deneyimine yönelik daha spesifik önerilere odaklanır. Özellikle sayfa yükleme hızı, mobil uyumluluk ve kullanıcı dostu tasarım gibi faktörler önemlidir.
- Yeni Yaklaşım (Öncelikle İnsanlar için): Yeni yönerge, sayfa deneyimini daha kapsamlı bir şekilde ele alıyor. İçerik üreticilerinden yalnızca içeriğin kalitesine ve teknik uyumluluğuna değil, aynı zamanda kullanıcıların sayfa üzerinde tatmin edici bir deneyim yaşamasını sağlamalarını istemektedir. Kullanıcılar, sayfayı ziyaret ettiklerinde bilgiyi kolayca bulmalı, hızlı bir şekilde erişmeli ve rahatça gezinmelidir.
Bu farklılık, içerik oluşturucularının sadece içerikle değil, aynı zamanda sayfa tasarımı, hızı ve kullanılabilirliği gibi faktörlerle de ilgilenmelerini vurgular. Yeni yaklaşım, kullanıcıların bir web sayfasında rahat ve tatmin edici bir deneyim yaşamasını önemserken, eski yaklaşım daha çok teknik özelliklere odaklanmaktaydı.
İçerik ve Kalite Soruları:
Eski ve yeni yönergeler arasındaki farklardan biri de içeriğin ve kalitenin değerlendirilmesidir.
- Eski Yaklaşım (Kullanıcı Odaklı): Eski yönerge, içeriğin kalitesini değerlendirmek için bazı temel sorulara odaklanmaktaydı. Özellikle içeriğin orijinal olup olmadığı, konunun ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde ele alınıp alınmadığı, içeriğin diğer kaynaklara dayalıysa bu kaynakları sadece kopyalamak yerine değer katıp katmadığı gibi sorulara odaklanmaktaydı.
- Yeni Yaklaşım (Öncelikle İnsanlar için): Yeni yönerge de içeriğin kalitesini değerlendirmek için benzer soruları içerir ancak daha fazla vurgu yapar. İçerik, sadece bilgi sunma amacının ötesine geçmeli ve okuyuculara içeriği paylaşma, önerme veya yer imi yapma isteği uyandırmalıdır. Ayrıca içeriğin, diğer benzer içeriklere kıyasla daha fazla değer sunması bekleniyor.
Bu farklılık, içerik oluşturucularının içeriklerinin sadece bilgilendirici olmakla kalmayıp aynı zamanda ilgi çekici, paylaşmaya değer ve diğerlerine göre üstün olmasına odaklanmalarını gerektirir. Yeni yaklaşım, içeriği sadece bilgi sunma görevinden öteye taşımaya teşvik etmektedir.
Uzmanlık Soruları:
Eski ve yeni yönergeler, içeriğin uzmanlık düzeyini ve güvenilirliğini değerlendirmek için önemli sorular içermektedir.
- Eski Yaklaşım (Kullanıcı Odaklı): Eski yönerge, içeriğin güvenilirliğini sağlamak için içeriği sunan kişi veya kuruluşun uzmanlığına vurgu yapmaktaydı. İçerik, kaynakların net bir şekilde belirtilmesi, uzmanlıkla ilgili kanıtların sunulması ve yazar veya yayıncı hakkında bilgi verilmesi gibi faktörlere dayandırılarak güvenilirlik kazanmaktaydı.
- Yeni Yaklaşım (Öncelikle İnsanlar için): Yeni yönerge, içeriğin güvenilirliğini sağlamanın ötesine geçiyor ve içeriğin derinlemesine bilgi ve uzmanlık sunup sunmadığını değerlendiriyor. İçeriği oluşturan kişilerin konuyla ilgili derin bilgiye sahip olması bekleniyor ve içerik, bu derin bilgiyi yansıtmalıdır. Ayrıca, içerikteki doğrulama gereksinimleri daha da artar.
Bu farklılık, içerik oluşturucularının yalnızca kaynakları belirtmekle kalmayıp aynı zamanda konu hakkında derin bir anlayışa sahip olmalarını ve içeriklerini bu uzmanlıkla zenginleştirmelerini gerektirir. İçeriğin güvenilirlik ve uzmanlık açısından daha katı bir standartı temsil eder.
Yardımcı İçerik Odaklı ve Arama Motoru Odaklı İçerik:
Bu başlık, eski ve yeni yönergeler arasındaki önemli bir farkı ele almaktadır.
- Eski Yaklaşım (Kullanıcı Odaklı): Eski yönerge, içeriğin öncelikle kullanıcılar için oluşturulması gerektiğini vurgulamaktaydı. İçeriğin amacı, insanların bilgiye erişimini ve anlayışını artırmak, sorunlarını çözmek veya ilgi çekici bilgiler sunmak olmalıdır. İçerik, arama motoru sıralamalarını manipüle etmek amacıyla değil, gerçekten insanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla oluşturulmalıdır.
- Yeni Yaklaşım (Öncelikle İnsanlar için): Yeni yönerge, içeriğin öncelikle insanlara yardımcı olma amacına odaklanmasını istiyor, ancak aynı zamanda içeriğin arama motoru sıralamalarını iyileştirmesi gerektiğini de kabul ediyor. Bu yaklaşım, insanların ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte, içeriğin arama sonuçlarında daha iyi performans göstermesini sağlamaya odaklanıyor. Ancak, bu sıralamayı manipüle etmek yerine, içeriğin kalitesini ve yardımcılığını artırmak yoluyla bu hedefe ulaşmayı teşvik ediyor.
Bu fark, içerik oluşturucularının sadece arama motorlarını memnun etmek için içerik üretmek yerine, gerçekten kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak ve aynı zamanda arama sonuçlarında daha iyi performans göstermek için içeriği zenginleştirmeleri gerektiğini gösterir.
E-A-T ve Kalite Rater İlkeleri:
Bu başlık, eski ve yeni yönergelerin E-A-T (Deneyim, Yetkinlik, Güvenilirlik) kavramına nasıl yaklaştığını ve kalite rater ilkelerinin nasıl değiştiğini ele alıyor.
- Eski Yaklaşım (Kullanıcı Odaklı): Eski yönerge, içeriğin E-A-T prensiplerine uygun olması gerektiğini kabul etmekteydi, ancak bunu sıkı bir şekilde tanımlamıyordu. İçerik, güvenilir ve bilgilendirici olmalı, ancak bu faktörlerin her birini zorunlu kılmıyordu.
- Yeni Yaklaşım (Öncelikle İnsanlar için): Yeni yönerge, E-A-T kavramını daha net bir şekilde tanımlıyor ve içeriğin bu ilkeleri nasıl karşıladığını daha ayrıntılı bir şekilde inceliyor. İçeriğin deneyim, yetkinlik ve güvenilirlik açısından nasıl değerlendirildiği önemli bir rol oynuyor. Ayrıca, kalite rater ilkeleri de daha ayrıntılıdır ve içeriğin E-A-T kavramına uygunluğunu daha hassas bir şekilde değerlendirir.
Bu fark, içerik oluşturucularının E-A-T ilkelerine daha fazla odaklanmalarını ve içeriklerini kullanıcıların güvenebileceği ve fayda sağlayabileceği şekilde geliştirmeleri gerektiğini gösterir. Ayrıca, Google’ın kalite raterlarının içeriği daha sıkı bir şekilde değerlendirdiğini ve bu değerlendirmenin sıralamalara etki ettiğini belirtiyor.
Sonuç:
Bu makalede, Google’ın eski ve yeni içerik yönergeleri arasındaki temel farkları inceledik. Her iki yönerge de içerik oluşturuculara kullanıcı odaklı, güvenilir ve yardımcı içerikler oluşturmalarını tavsiye ediyor, ancak yaklaşım ve ayrıntılar açısından bazı farklılıklar mevcut.
Eski yönerge, içeriğin kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamasını vurgularken, yeni yönergeler daha fazla öncelikli olarak insanlara odaklanmayı öneriyor. İçeriğin yardımcı olma amacı her iki durumda da öne çıkar, ancak yeni yönerge, içeriğin deneyim, yetkinlik ve güvenilirlik açısından daha ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesini istiyor.
Ayrıca, kalite rater ilkeleri ve E-A-T (Deneyim, Yetkinlik, Güvenilirlik) kavramı da yeni yönergelerde daha fazla vurgulanıyor. İçerik oluşturucular, içeriklerini bu prensiplere uygun hale getirerek daha iyi sıralamalar elde etmek için daha fazla çaba göstermelidir.
Sonuç olarak, içerik oluşturucuları ve dijital pazarlamacılar, Google’ın güncel içerik yönergelerini anlamalı ve içeriklerini bu yönergeler doğrultusunda optimize etmelidir. İçerik, öncelikle insanlara fayda sağlama amacı güdüyorsa, uzun vadede arama motoru sıralamalarını artırma olasılığı daha yüksektir.
Makale için çok teşekkürler. Google çalışanı tarafından sızdırılmış yönergelerde bu farklılıklardan bahsediyordu zamanında. Haklısınız sonuna kadar.
Alper Hocam selamlar, güzel yorumunuz için teşekkür ederim.